top of page

HIGHLIGHTED

DOSYA

Parreno’nun işleri, insan zekâsının başka bilinçlerle çarpıştığı o büyüleyici ve tedirgin edici anları odağına alıyor.

İnsan ve Yapay Zekanın Buluştuğu Bir Koreografi: Voices

...

Fransız sanatçı Philippe Parreno, sergilerini eserlerin yan yana geldiği statik bir alan olmaktan ziyade; senaryoya göre işleyen, ritmi değişen ve yaşayan bir organizma olarak kurguluyor. Onun sergilerinde her öğe birbiriyle bağlantılı, beklenmedik olaylar birbirini tetikliyor, izleyici ise baştan sona bir film sekansının içine çekiliyor.


Münih’teki Haus der Kunst’ta yer alan Voices, bu dinamik yaklaşımın en çarpıcı örneklerinden biri. Sergi, ışık, ses, hareket ve verilerin yönettiği dev bir koreografiyi sahipleniyor. Dansçılar mekânı kontrol ediyor, ziyaretçileri yönlendiriyor. Motorlu bir duvar ağır ağır hareket ederken, anten kuleleri uzak diyarlardan sesler taşıyor. Isı lambaları, İspanya’daki Tabernas Çölü’nün sıcaklığını Münih’e aktarıyor. Filmler yanıp sönen ışıkların arasında kaybolup yeniden beliriyor. Mekânın bütün bu akışını yöneten ise “Brain” adını taşıyan özel bir süper bilgisayar; çevresel verileri işleyip yeniden dağıtarak mekânın nabzını tutuyor.


ree

Philippe Parreno, Voices, Sergiden Genel Görünüm, 2025 (Fotoğraf - Andrea Rossetti)


Parreno’nun uzun yıllardır birlikte çalıştığı sanatçı Tino Sehgal de sergiye katkı sunuyor. Sehgal’in işi, şarkı söyleyen ve konuşan dansçılardan oluşuyor. Dansçılar, Parreno’nun geliştirdiği ve gerçek zamanlı evrilen yapay bir dil olan “∂A” aracılığıyla mekânı harekete geçiriyor. Zaman zaman tanıdık ama bedensiz bir ses olan Almanya’nın ünlü haber spikeri Susanne Daubner’in sesi galerilerden süzülüyor. İnsan sesiyle yapay zekâ sistemi arasında kurulan bu diyalog, insanı hem büyülüyor hem de huzursuz ediyor.


Sergi sadece Münih sınırlarında değil, aynı anda İspanya’daki Tabernas Çölü’nde de yaşıyor. Oradan alınan çevresel veriler ve görüntüler sergiye aktarılırken, oradaki yaşam da Münih’ten gelen verilerle etkileniyor. Böylece uzaklık sıkışıyor, insanlar ve insan-dışı varlıklar yeni diller aracılığıyla bağ kuruyor. Voices, zaman ve mekânı birbirine dokuyan görünmez bir hat gibi işliyor.


ree

Philippe Parreno, Voices, Sergiden Genel Görünüm, 2025 (Fotoğraf - Andrea Rossetti)


Parreno’nun işleri, tıpkı yakın dostu Pierre Huyghe’in sergileri gibi, insan zekâsının başka bilinçlerle çarpıştığı o büyüleyici ve tedirgin edici anları görünür kılıyor. Onun amacı izleyiciye hazır bir anlam sunmaktan öte; dağınık ipuçlarından kendi resmini kurmaya davet etmek. Bu nedenle Voices, bir sergiden çok, sürekli evrilen bir deneyim ve canlı bir diyalog alanını temsil ediyor. Bu deneyim aynı zamanda küresel bir boyut taşıyor diyebiliriz. Sergi, Seul’deki Leeum Museum of Art ile eşzamanlı olarak programlanmış. İki müze, ortak yapıtlar, yayınlar ve bir ses arşiviyle kıtalar, kültürler ve diller arasında köprü kuruyor. Bu da Voices’i yalnızca sanatsal değil, aynı zamanda kültürlerarası bir işbirliği projesi hâline getiriyor.


Özetle Parreno, Voices ile şunu hatırlatıyor:


"Yapay zekâ, sanatın yerini almak için değil, insanın dünyayı anlama oyununa yeni kurallar eklemek için burada."

Bize Ulaşın

bottom of page