HIGHLIGHTED
DOSYA
Bilgisayar sanatının öncü kadınları arasında yer alan Doris Chase'in farklı disiplinleri kucaklayan zamansız ve hareketli imgelerine dair.
Hareket Halinde Bir Sanatçı: Doris Chase
...

Bilgisayar sanatının öncü kadınları arasında yer alan Doris Chase, video sanatına kattığı yenilikçi yaklaşımı ve farklı disiplinleri birleştiren yaratıcı gücüyle tanınır. 1972 yılında Seattle’dan New York’a taşınmasının ardından video sanatında önemli çalışmalara imza atan Chase, kariyeri boyunca hem geleneksel hem deneysel sanat formlarını ustalıkla harmanlar. 2008 yılında aramızdan ayrılan Chase, sadece bir sanatçı olmasının ötesinde; disiplinlerarası yaklaşımı ve cesaretiyle sanatçılara ilham veren feminist bir figür olarak anılır.
Chase, sanat kariyerine 1950’lerde Seattle’da ressam ve heykeltıraş olarak başlar. 1960’larda resimden heykele geçiş yapan sanatçı, büyük ölçekli ahşap eserler üreterek yetenekli zanaatkarla işbirlikleri gerçekleştirir. Bu süreç, onu dansçı Mary Staton ile dans heykelleri tasarlamaya kadar götürür. Chase, heykellerini dans performanslarında kullanılmak üzere tasarlayarak bu alanı ilk kez deneyimleyen isimlerden olur. Heykel ve performanslarının belgelenmesi amacıyla başladığı film çekimleri, zamanla üretim pratiğinin önemli bir parçası haline gelir.

Doris Totten Chase (Kaynak - alchetron.com)
1970’lerde New York’a yerleşmesinin kariyerinde dönüm noktasına işaret ettiğini söyleyebiliriz. Video ve dans kesişiminde araştırmalara başlayan sanatçı, dansçılar ile heykelleri, video teknolojisinin olanaklarını kullanarak soyut ve hareketli formlara dönüştürür. Özellikle Circles II (1972) isimli çalışması, dönemin McLuhanist düşünceleri ve multimedya deneylerine duyulan artan ilginin etkisiyle şekillenir. Bu eser, elektronik müzik öncüsü Morton Subotnick’in bir müzik parçasıyla birleşerek izleyiciye görsel ve işitsel bir şölen sunar.
1970’lerdeki kısa filmleriyle avangart sanat hareketlerinin ön saflarında yer alan sanatçının çalışmaları dünya çapında festivallerde, sergilerde ve gösterimlerde yer alır; birçok müze, kütüphane ve arşivde özel koleksiyonlara dahil edilir. 1980’lerde Chase, video tiyatro alanına yönelerek görsel sanatlar ve dramatik anlatıyı bir araya getiren bir platform yaratır. Concepts serisinde Lee Breuer, Thulani Davis ve Jessica Hagedorn gibi yazarların metinlerinden yararlanarak çok kültürlü ve toplumsal eleştiriler yapar. Bu yapımlarda kadınların deneyimlerini feminist bir bakış açısıyla ele aldığını söyleyebiliriz.
Doris Chase’in video sanatı alanındaki çalışmaları, sanat dünyasındaki teorik ve pratik yeniliklerin bir yansımasını sunar. Sanatçının farklı disiplinlerden gelen işbirlikçileriyle geliştirdiği deneysel yöntemler, video teknolojisinin sanat üretimindeki etkisini görünür kılar. Chase, New York’un sanatçı videolarının üretim ve sergilenme merkezi haline geldiği dönemde bu ortamın en dikkat çeken figürlerinden biri haline gelir. Video/dans projeleri ve feminist temaları ele aldığı yapıtları, dönemin kültürel ekosistemini ve sanatsal potansiyellerini şekillendiren önemli eserler arasında sayılır.

Doris Totten Chase, Full Circle, 1974 (Courtesy UW Special Collections)
Circles 1 (1970) ve Squares (1973)
Doris Chase’in 1970’te Boeing’de William Fetter ile gerçekleştirdiği işbirliği, sanatçının bilgisayar destekli animasyon dünyasına adım atmasını sağlar. Elektronik müzik öncüsü Morton Subotnik’in bestesi eşliğinde geometrik şekillerin dans ettiği Circles 1, dijital animasyonun estetik potansiyelini gözler önüne serer. Bu eser, 1973’te New York’taki 1. Uluslararası Bilgisayar Sanatları Festivali’nde Lillian Schwartz ve Alison Knowles’un işleriyle birlikte sergilenir.
Portrait of an Artist (1984)
Bu belgesel, Doris Chase’in sanatsal yolculuğunu ve sanatın kişisel gelişimdeki önemini ele alır. Resimden heykel sanatına, ardından çoklu medya prodüksiyonlarına kadar uzanan kariyerini ve feminist temalara odaklanan çalışmalarını gözler önüne serer. Chase’in film, dans, tiyatro, heykel ve bilgisayar teknolojilerini birleştiren eserleri, sanatçının bu alanlardaki derin iş birliklerini ve cesur fikirlerini sergiler.
Electra Speaks (1982)
Electra Speaks, Doris Chase’in seyircisini rahatsız edici ancak üretken bir sorgulama sürecine davet ettiği eserlerden biridir. Sondra Segal’in tek kişilik performansı, kadınların toplumsal rollerine yönelik baskıları ve bu baskının öz algıyı nasıl şekillendirdiğini derinlemesine işler. Bu video monolog, kadın deneyimini çarpıcı bir şekilde ele alan feminist bir başyapıt niteliğindedir.