Sanat galerilerinde gezinirken bir yandan da Pokémon GO oynadığınızı hayal edin. Ya da izlediğiniz filmleri Letterboxd'da değerlendirir gibi, gezdiğiniz sergileri puanlayıp yorumladığınızı... İşte gowithYamo tam da bu iki dünyanın birleşimi gibi!

2017'de bir sergi rehberi olarak hayatımıza giren gowithYamo, 2024 ortalarında yeniden doğdu ve şimdi sanatseverlerin sergi deneyimlerini paylaşabilecekleri, puan toplayabilecekleri ve birbirleriyle etkileşim kurabilecekleri bir platforma dönüştü. Uygulama, kullanıcıların sergilerde "check-in" yapmalarına, yorum bırakmalarına ve diğer ziyaretçilerle bağlantı kurmalarına olanak tanıyor. Her kullanıcı profili, ziyaret edilen sergiler, kazanılan "Yamo puanları" ve kişisel bilgilerle zenginleştiriliyor.

gowithYamo'nun yöneticilerinden Nathalie Brough, uygulamanın sanat deneyimini daha sosyal ve eğlenceli hale getirdiğini belirtiyor. "Kullanıcılar arkadaşlarını ve sanat dünyasındaki önemli isimleri takip edebilir, güncel sergi önerileri alabilirler," diyor. Uygulama, çeşitli "meydan okumalar" ve tematik rotalarla kullanıcıları yeni sergiler keşfetmeye teşvik ediyor. Örneğin, belirli bir mahalledeki sanat rotalarını takip etmek ya da beş fotoğraf sergisi ziyaret etmek gibi görevler sunuluyor.

gowithYamo'nun kurucusu Hubert Velge, uygulamanın sanat dünyasını demokratikleştirmeyi hedeflediğini söylüyor: "Sanatı herkes için erişilebilir kılmak istiyoruz. Artık herkes bir sanat eleştirmeni olabilir." Şu anda yalnızca Birleşik Krallık ve İrlanda'da kullanılabilen uygulama, yaklaşık 150.000 indirme sayısına ulaştı. Kullanıcıların %20'si Londra'da bulunuyor; Dublin, Cardiff ve Birmingham gibi şehirlerde de önemli kullanıcı kitleleri mevcut.

gowithYamo, sosyal medya sanat influencer'larıyla iş birliği yaparak topluluğunu genişletiyor. Zarina Muhammad (@thewhitepube), Verity Babbs (@veritybabbsart) ve Lucy Donovan (@lucymcorban) gibi isimlerle yapılan iş birlikleri, uygulamanın eğlenceli ve erişilebilir ruhunu yansıtıyor.

Uygulamanın sosyal özellikleri oldukça eğlenceli. Kullanımı kolay ve hem sergi gezilerini belgelemek isteyenler hem de yakınlardaki sergiler hakkında bilgi almak isteyenler için ideal. Ancak, galerideyken "check-in" yapmayı unutursanız, GPS özelliği nedeniyle sonradan ekleme yapamıyorsunuz. Yani, "Gotta catch 'em all!" şarkısındaki gibi, hepsini yakalamak için dikkatli olmalısınız!