top of page

HIGHLIGHTED

HABER

Karen Cirillio’nun küratörlüğünde gerçekleşecek “Ses için Ayrıcalık” Film Programı, ses meraklılarını yalnızca duymaya değil, dinlemeye de davet eden uluslararası beş yapımı Arter’de bir araya getiriyor.

Ses Hakkında [Görsel] Bir Film Nasıl Yapılır?

...

Hareketli görüntüde ses, çoğu zaman harika bir filmin ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilse de, kendi başına bir konu olarak sıklıkla göz ardı edilir. Oysa ses, duyusal bir öğe olarak, gözden kaçırdığımız eylemleri, anları ve duyguları, özellikle de görsel olarak baskın formların gölgesinde kalanları, daha derin bir şekilde aktarabilir. Etnomüzikolog Steven Feld’in belirttiği gibi, “sonic olan duygusal derinliğin dönüşmüş yankılanışıdır”.


“Ses için Ayrıcalık” Film Programı’nda yer alan beş çağdaş film, tıpkı müzisyen Jerfi Aji’nin 2022 yılında Arter’de gerçekleştirdiği konserin isminde olduğu gibi, “sesin içinden bakıyor”.


Sirenlerden sesli mesajlara, sinemadaki ses efektlerinden çocukluk kasetlerine, güvelerin uçuştuğu ormanlardan gökyüzündeki dronelara uzanan filmler, duyusal etnografyanın geniş manzarasına açılıyor. Hem konu seçimlerinde hem de sanatsal tasarımlarında işitsel olana öncelik veren bu yapımlar, yalnızca kulaklarımızı açarak dünyayı nasıl farklı algılayabileceğimizi ortaya koyuyor.



Program

17 Ekim, Cuma

19:30 32 Ses [32 Sounds, 95ʹ]


18 Ekim, Cumartesi

17:30 Gökyüzü Günlüğü [Diary of a Sky, 45ʹ]

19:30 Noktürnler [Nocturnes, 82ʹ]


19 Ekim, Pazar

17:30 Önleyici Dinleme [Preemptive Listening, 89ʹ]

19:30 Yakalanan [Intercepted, 93ʹ]


32 SOUNDS / Sam Green


Yönetmen Sam Green’den sesin temel doğasını keşfe çıkan sürükleyici bir belgesel ve derin bir duyusal deneyim. Film, sesin zamanı bükme, sınırları aşma ve çevremizdeki dünyayı algılayışımızı kökten şekillendirme gücüne dair bir meditasyon niteliğinde.

32 Sounds, birkaç özgün ve eşit derecede heyecan verici formatta sunuluyor:


  • 7.1 Surround Sound miksajlı sinema versiyonu,

  • Her izleyiciye kulaklık verilen, Sam Green’in canlı anlatımı ve JD Samson’un canlı müziğiyle sahnelenen “canlı” versiyon,

  • Kulaklıkla deneyimlenen sinema gösterimi,

  • Ve tamamen evde, sürükleyici bir deneyim için özel olarak tasarlanmış versiyon.


Müzik: JD Samson

Ses Tasarımı: Mark Mangini


Diary of a Sky / Lawrence Abu Hamdan


Lawrence Abu Hamdan, Lübnan’ın başkenti Beyrut’un üzerinde gerçekleşen görünmez militarizasyonu ve şiddeti inceliyor. 2020’de, koronavirüs pandemisi dünyaya keskin bir sessizlik getiriyor. O sessizlikte, sanatçı ve sinemacı Lawrence Abu Hamdan, Beyrut’un boş sokaklarına çıkarak şehirde hâlâ varlığını sürdüren sesleri ve gürültüleri kayda alıyor. Kükreyen jeneratörler, şehrin aksayan elektrik sistemini ayakta tutuyor; kent yöneticilerinin keyfine göre çalışıp duruyor.


Ama bu seslere, sürekli şehrin üzerinden geçen İsrail insansız hava araçlarının ve savaş uçaklarının gürültüsü karışıyor. Mavinin üzerine çizilen beyaz izlerden ve başkent üzerinde yankılanan dramatik ses seviyesinden başka bir şey bırakmıyorlar. Araştırmalar, bu gürültünün altında yaşayan insanların tansiyonunu yükselttiğini gösteriyor. Birleşmiş Milletler Dijital Kütüphanesi’nin kayıtlarına göre, 2020’de yalnızca bir ay içinde İsrail Hava Kuvvetleri, Lübnan Hava Kuvvetleri’ne karşı 440 ihlal ve saldırıda bulunuyor. Gökyüzü Günlüğü, küresel siyasetin ve dezenformasyonun denemeci bir kolajı olarak gökyüzünün militarizasyonunu ve Beyrut’un tutsak edilmiş yurttaşlarının başlarının üzerinde yankılanan terör ve şiddet senfonisini belgeliyor.


Preemptive Listening / Aura Satz


Doğal ve insan kaynaklı felaketlerin iç içe geçtiği bir dönemde sirenin işlevini ve simgesel değerini araştıran, yenilikçi dalga boylarında ses ve film sanatı. 20 farklı ses sanatçısının katkısıyla üretilmiş katılımcı bir yapıt.


Görünüşte basit ve tanıdık bir nesne, krizler ve üst üste binen felaketler çağında yaşamaya dair kapsamlı ama incelikle kurgulanmış bir düşünüşün konusu hâline geliyor. Bu nesne, gündelik hayatta fark edilmeyen ama çaldığında acil durumun habercisi olan siren. Sirenler, uygarlığın keskin bir kontrol kaybını duyuran resmî işaretleridir. Sanatçı Aura Satz’ın sirenler üzerine sürdürdüğü araştırma, bu aynı anda somut ve soyut düşünce alanında dolaşan çalışma ile nihai biçimini buluyor: krizler, felaketler ve onların dünyada bıraktığı (işitsel) izlere dair bir meditasyon.


Yapıtın ses kurgusu, sireni yeniden düşünmeye girişen 20’yi aşkın müzisyenle birlikte üretiliyor. Modern düşünce ve bilimin, giderek artan ve çözümü bulunamayan acil durumlar karşısında yetersiz kaldığı bir çağda, siren yeni algı ve tepki biçimlerinin ortaya çıkışı için bir imkân prizması olarak görülüyor.


Bize Ulaşın

bottom of page