top of page

HIGHLIGHTED

YORUM

Venedik Bienali paralelinde düzenlenen sergilerden “Nebula” ve sergiyi organize eden Fondazione In Between Art Film üzerine bir inceleme.

Sislerin Ardını Görebilen Gözler İçin: Nebula Sergisi & Fondazione In Between Art Film

Feride İkiz

Piksel.Bülten'in bu sayısında, Venedik Bienali paralelinde şehirde düzenlenen etkileyici sergilerden "Nebula"yı ve sergiyi organize eden Fondazione In Between Art Film'i anlatmak istiyorum size.


Ekranların Yer Aldığı Güncel Sanat Sergisi

Cinthia Marcelle and Tiago Mata Machado, Acumulação Primitiva (Fotoğraf - Lorenzo Palmieri


Nebula, Fondazione In Between Art Film'in Venedik'teki Complesso dell’Ospedaletto'da düzenlediği ikinci sergisi. Bir önceki bienal zamanı gerçekleştirdiği Penumbra sergisi dikkatimden kaçmış maalesef. Bu sene Nebula’yı deneyimleyen biri olarak Penumbra’yı görmemenin büyük kayıp olabileceğine inanıyorum. Bu nedenle Nebula’yı yazmak ve vakfı mercek altına almak ve Türkiye’deki sanat izleyicisinin dikkatine getirmek istedim. Complesso dell’Ospedaletto, Venedik'te yer alan tarihi bir kompleks. Bu kompleks, Santa Maria dei Derelitti Kilisesi, freskli konser salonu (Sala della Musica) ve eski eczane gibi çeşitli yapıları içermekte. Complesso dell’Ospedaletto, ilk olarak 16. yüzyılda bir hastane olarak inşa edilmiştir ve zamanla çeşitli amaçlarla kullanılmıştır.


Penumbra sergisinde olduğu gibi, Nebula sergisinde de bu yerin tarihi ve çağrıştırdığı hikâyeler, 10 uluslararası sanatçıyla diyalog kurma fırsatı sunmuş. Bu sanatçılara sekiz video yerleştirmesi sipariş edilmiş ve bu video yerleştirmeler Santa Maria dei Derelitti kilisesi ile Scala del Sardi'den, Sala della Musica (freskli konser salonu), eski eczane ve modern bakım evinin hizmet dışı bırakılmış odalarına kadar çeşitli mekânlarda sergilenmektedir.


Nebula Sergisinden, 2024 (Fotoğraflar: Feride İkiz)


Vakıf (Fondazione In Between Art Film), Beatrice Bulgari tarafından 2019 yılında kurulmuştur. (bu sergi iyi ki bu vakıf kurulmuş dedirtiyor adeta) Vakfın kültür programı çağdaş hareketli görüntülerin (moving image) rolü ile uluslararası sanatçılar, kurumlar ve disiplinler arası diyaloğu araştıran araştırma merkezlerini desteklemeye odaklanmaktadır. Fondazione, film, video, performans ve yerleştirme gibi zaman bazlı medyanın sınırlarını, sipariş edilen projeler, alım programları ve kurumsal işbirlikleri aracılığıyla araştırmaktadır. Kalıcı araştırma platformu STILL - Studies on Moving Images, teorik alana olan bağlılıklarını genişletmek amacıyla oluşturulmuştur, Vakfın koleksiyonundaki eserler ve desteklediği sanatçılar hakkında büyüyen bir metin arşivi oluşturmaktadır.



"Nebula, görüntülerin, bilgilerin, umutların ve korkuların yaygın üretimi ve dağıtımı üzerine bir yansıma önerir. "


Beatrice Bulgari’nin kendi deyimiyle Moving Images (Hareketli görüntüler), dünyayı anlamak için olağanüstü bir araçtır: bizi harekete geçirir, heyecanlandırır, bilgilendirir ve düşündürür. Fondazione In Between Art Film'in ana misyonu, disiplinlerarası sınırları aşarak yeni diller yaratan ve engelleri aşan sanatçıların vizyonlarını desteklemekte. Sergi, vakfın sanatçıları destekleme misyonunu ve hareketli görüntülerin çağdaş sanat ve kültürdeki giderek merkezi hale gelen rolünü teyit etmekte.


Nebula, Giorgio Andreotta Calò (1979, İtalya), Basel Abbas ve Ruanne Abou-Rahme (1983, Kıbrıs / 1983, ABD), Saodat Ismailova (1981, Özbekistan), Cinthia Marcelle ve Tiago Mata Machado (1974, Brezilya / 1973, Brezilya), Diego Marcon (1985, İtalya), Basir Mahmood (1985, Pakistan / Hollanda), Ari Benjamin Meyers (1972, ABD) ve Christian Nyampeta'ya sipariş edilen 8 yeni, mekana özgü video yerleştirmesini içeren bir grup sergisidir. Alessandro Rabottini ve Leonardo Bigazzi küratörlüğünü yapmaktadır.


Ekranların Yer Aldığı Güncel Sanat Sergisi

Basel Abbas and Ruanne Abou-Rahme, Until we became fire and fire us (Fotoğraf - Lorenzo Palmieri)


"Sergi konsepti, görsel yönelimin azaltıldığı ve etrafımızı anlamak için farklı duyusal araçların gerektiği bir malzeme ve metaforik alan olarak sis fenomeninden ilham alıyor."


Nebula, Latince bulut veya sis anlamına gelir ve Fondazione tarafından Venedik'te düzenlenen, 2022'de Penumbra ile başlayan ve görsel ve görsel ötesi algı durumlarını araştıran bir dizi serginin ikinci bölümüdür. Fondazione, aynı mekânı, Complesso dell’Ospedaletto'yu, bu kez Santa Maria dei Derelitti Kilisesi, freskli konser salonu ve eski eczaneyi içerecek şekilde dönüştürerek ve modern huzurevinin daha önce görülmemiş bir kanadını açığa çıkarıyor.


Bu sergi ile ilgili öncesinde hiç bir okuma dahi yapmasanız binanın kapısını aralayıp dolaşmaya başladığınızda ve katları çıkıp 8 ayrı bölüme sırasıyla girip çıktığınızda bugüne kadar gezdiğiniz sergilerden bir farklılık sezinliyorsunuz. Zira bu sergide video yerleştirmeler ve mimari arasındaki anlatı ve mekânsal etkileşim bariz hissediliyor. Sanatçılar, eserlerini mekânlarla yapısal, görsel ve işitsel bir diyalog içinde tasarlamışlar.


Sergi konsepti, görsel yönelimin azaltıldığı ve etrafımızı anlamak için farklı duyusal araçların gerektiği bir malzeme ve metaforik alan olarak sis fenomeninden ilham almış . Bu çerçevede, Nebula'daki eserler, psikolojik, sosyo-politik, teknolojik ve tarihsel parçalanma biçimlerini benimseyerek, sis gibi hem maddi olmayan hem de aşılmaz gibi görünen güçlerle kesişen bir şimdiyi gezmek için olası yollar önermektedir. Bu anlamda sergideki eserler, varoluşların hareketlerini koşullandıran olaylar karşısında olası içsel ve bireysel tepkilere bakmaktalar.


Son olarak, seslerin ve görüntülerin mekân boyunca yayılmasını sahne tasarımının merkezine koyarak, Nebula aynı zamanda görüntülerin, bilgilerin, umutların ve korkuların yaygın üretimi ve dağıtımı üzerine bir yansıma önerir.


Sergi Gösterim Salonu

Christian Nyampeta, When Rain Clouds Gather, 2024 (Fotoğraf: Lorenzo Palmieri)


"Nebula'daki eserler, psikolojik, sosyo-politik, teknolojik ve tarihsel parçalanma biçimlerini benimseyerek, sis gibi hem maddi olmayan hem de aşılmaz gibi görünen güçlerle kesişen bir şimdiyi gezmek için olası yollar önerir."


Sergiyi gezerken zihnimde kendini tekrarlayan iç sesim hiç böyle yaratıcı yerleştirilmiş müthiş iyi tasarlanmış bir ‘hareketli görüntü’ (moving image) sergisi gezmediğimi söylüyordu ki haklı çıktım. Sergi zamanımızın modası immersive dört bir yanınızı kaplayan ekranlardan yapılan showlara katiyen benzemiyor içerikleri oldukça kuvvetli olan bu video eserlerin sunumu son derece yaratıcı ve etkileyici. Gezerken hiç bir şeyin ve detayın orada tesadüfen bulunmadığını hissediyorsunuz. Bu kişisel deneyimimi paylaştığım arkadaşım Salt’ın direktörü Deniz Ova serginin tasarımcısının önemli bir stüdyo olduğunu hemen bildi. İppolito Pestellini Laparelli tarafından kurulan disiplinlerarası stüdyo 2050+. Gerçekten çok başarılılar. Hemen not edeyim 8 Mayıs’ta Salt Beyoğlu’nda açılan yeni sergi Havaya Dair 8 2050+’ın hazırladığı bir sergi imiş. Hava kirliliğinin toplumsal ve ekolojik boyutlarını odağına alıyor, muhakkak görülmeli.


Complesso dell’Ospedaletto, sanat eserlerinin yer aldığı mekânı sağlamakla birlikte,

aynı zamanda anlattıkları hikâyeler için de sembolik bir yankı tahtası olmuş. Sergi düzeni, disiplinlerarası stüdyo 2050+ tarafından oluşturulan mimari müdahalelerle kesintiye uğratılmıştır. Malzemeler ile yüzeyler aracılığıyla sesi ve ışığı emen ya da güçlendiren geçişler, Nebula kavramını somutlaştırmaktadır.


Nebula Sergisinden Genel Görünüm

Basir Mahmood, Brown Bodies in an Open Landscape are Often Migrating, Complesso dell’Ospedaletto, Venice, 2024 (Fotoğraf: Lorenzo Palmieri)


Complesso dell’Ospedaletto’nun tamamı, hikâyelerin, görüntülerin ve seslerin odaların sınırlarını aşarak uzandığı, gözenekli ve dokunsal bir alana dönüşmektedir. Eserler, film ve video kavramlarını genişleterek heykelsi formlar almakta, sesi ve ışığı kullanarak mekânı yeniden tanımlamaktadır. Zaman bazlı medyanın sergi alanını nasıl doldurduğuna, algısını ve anlamlarını nasıl arttırdığına dair bir yansıma yoluyla, Nebula, görme eyleminin kendisine dair bir soru ortaya koymaktadır: Bizi gerçeğin tanıkları mı, yoksa bir serabın katılımcıları mı yapar?


Sergilenen 8 işin hepsini çok beğenmekle beraber. Basel Abbas ve Ruanne Abou-Rahme "Until we became fire and fire us," 2023 işini kısaca anlatmak istiyorum. Eser mekana-özel çok kanallı video ve ses yerleştirmesi, subwoofer, çelik paneller, arşiv inkjet baskılar, kumaş üzerine süblimasyon baskılar, metal üzerine dijital baskılardan oluşuyor. Bu eser, parçalanmış topraklar ve dağılmış toplulukları canlı tanıklar olarak, baskılanmış veya kaybolmuş hikayelerin hayatta kalıp gerçeğin dokusuna yeniden girmesini sağlayan yokluklar olarak iç içe geçirmektedir. Eserin bu yeni uyarlamasında, sanatçılar Complesso dell’Ospedaletto’nun dört yüzyıl boyunca hem fakir hem de hasta olanlara barınak sağlama amacına yanıt veriyor ve Abou-Rahme’nin babasının 1970’ler ve 80’lerde Kudüs’te yaptığı çizimleri içerecek şekilde, Filistin’deki geçmiş ve güncel mülksüzleştirme ve silme biçimleri üzerine düşünüyorlar. Odalardan girip çıkan kelime, ses, görüntü ve ışık düzenlemeleri kademeli olarak birikip ve dağılıyorlar.


Ekranların Yer Aldığı Güncel Sanat Sergisi

Giorgio Andreotta Calò, Nebula, 2024 (Fotoğraf: Lorenzo Palmieri)


Bu doğrusal olmayan, şiirsel akış ve geri çekilme, izleyicilere yerleştirmenin görsel, işitsel, fiziksel ve çevresel bileşenlerini duyusal deneyimler aracılığıyla anlamlandırma daveti.

Kökünden sökülmeye, yerinden edilmeye karşı direnç gösteren bitkilerden kolonyal betonlardan çıkan antik taşlara, şiddet olaylarının ve özgürlük kıvılcımlarının yaşandığı yerlere, aşk ve kayıpla ilgili şarkı sözlerinden diaspora boyunca icra edilen geleneksel danslara kadar, eser, yabancılaşmış varlıkların izlerini canlandırır ve onları manevi ve bedensel yeniden bağlantı kadar tarihsel yeniden inşa için de kuşaklararası bir araç haline getirir. Sanatçıların 2010'dan beri ortaklaşa yazdığı, derlediği ve remikslediği büyüyen bir malzeme arşivinden alınan bu baş döndürücü şekilde dağılmış—ancak içine çeken—anlatılar, ortaya çıkıp kaybolur ve bazen duyusal katmanlaşmalar ve bozulmalar yoluyla birbirine karışır. Mekanla olan kendine özgü dokusal etkileşimleri, izleyenin ve izlenenin, musallat olanın ve musallat olunanın arasında bir tür karşılıklılık biçimine işaret eder. Bu çalışma, performans prizmasından bakarak toplulukların vahşet ve yerinden edilme deneyimlerine nasıl tanıklık edip dayandığını inceleyen "May amnesia never kiss us on the mouth" (2020–devam ediyor) adlı daha geniş projenin bir parçasıdır.


Basel Abbas and Ruanne Abou-Rahme, May amnesia never kiss us on the mouth, 2020 (Fotoğraf: moma.org)


(Basel Abbas (1983, Kıbrıs) ve Ruanne Abou-Rahme (1983, ABD) eserleri, Migros Çağdaş Sanat Müzesi, MoMA, Kunstverein in Hamburg, Protocinema, ICA Philadelphia, Office for Contemporary Art Oslo, Sharjah Bienali 2023, Berlin Bienali 2022, Seul Uluslararası Medya Sanat Bienali 2016, São Paulo Bienali 2014, Gwangju Bienali 2014, İstanbul Bienali 2013’te sergilenmiştir.)


Yine bahsetmek istediğim diğer bir iş 7. bölümde sergilenen Saodat Ismailova’nın bir işi.


Saodat Ismailova, Melted into the Sun (Fotoğraf - Lorenzo Palmieri)


Bu eser, sekizinci yüzyılın güney Orta Asya'sında ruhani ve siyasi bir ajitatör olan boyacı Al-Muqannaʿ'dan (“Örtülü Olan”) ilham alır ve devrimci fikirlerinin kültürel ve siyasi yankılarını ele alır. Al-Muqannaʿ, Zerdüştlük, Mazdakizm ve Budizm'in sentezini vaaz etmiş, müritlerinin zihinlerini aydınlatarak statükoya meydan okumuştur. Bugün “proto sosyalist” olarak görülen mirası, Sovyet propaganda makinesi tarafından kahramanca bir örnek olarak benimsenmiştir. Sanatçı, Al-Muqannaʿ'nın vaazlarını yeniden hayal ederek Özbek şairi Jontemir Jondor'u modern bir versiyonunu canlandırmaya davet etmiştir. Film, Al-Muqannaʿ'nın efsanevi eylemlerine sahne olan Amu Derya, Chillpiq ve Buhara gibi yerlere götürür. Aynı zamanda Zerdüşt kalesi Kafir-Kala'da bulunan yanmış bir kapı ve Sovyet altyapıları gibi yerlere de ziyaret eder. Bu görsel yolculuk, Al-Muqannaʿ'nın illüzyon ve bilimi kullanmasını ve teknolojinin güç yapılarındaki rolünü yansıtır. Lirik sahneler ve diegetik olmayan sesli anlatımıyla Al-Muqannaʿ'nın iki yönlü tarihini mecazi olarak ele alır. Sonunda, karşı çıktığı karanlığa düşen Al-Muqannaʿ'nın soruları, günümüzde de yankılanmaya devam eder.


Saodat Ismailova'nın (1981, Özbekistan) eserleri Eye Filmmuseum, Center for Contemporary Art Tashkent, Tromsø Kunstforening, Kunstsammlungen & Museen Augsburg, Haus der Kulturen der Welt, Para Site Hong Kong, Sharjah Bienali 2023, documenta fifteen 2022, Biennale Arte 2022, Biennale Arte 2013'te sergilenmiştir.


Sözün özü bundan sonra hem bu sergide yer alan 10 sanatçıyı hem de Fondazione In Between Art Film’i yakın takibe aldım size de tavsiye ederim.

Bize Ulaşın

bottom of page